Bayılarak yediğimiz pek çok yiyecek de dahil her şeyin bir hikayesi var.Bu hikayelerde neden bazı şeyleri yediğimiz, neden farklı kültürlerin mutfaklarının da farklı olduğu gibi pek çok sorunun yanıtı yatıyor. Ve bu hikayeler, mutfağa ilgi duyanlara yüzyıllardır ilham vermeye devam ediyor. İşte favori yiyeceklerin ardında yatan enteresan öykülerden bazıları:
Antik Yunan´dan Turta
İnce bir hamur üzerinde meyve ve krema ile pişirilen nefis turtaları kim sevmez? Mesela elmalı turta ya da çilekli turta olsa hayır diyebilir misiniz şu an. İşte bu harika yiyeceğin kökeni Antik Yunanistan ve Roma dönemine kadar uzanıyor. Ama o günlerdeki pie´ları günümüzün tatlı turtaları gibi düşünmeyin. O zamanlarda turtalar iştah açıcı yemekler grubuna giriyordu. Genellikle içeriğinde meyve yerine et bulunan turtaların kabukları, bu etlerin düşmesine engel oluyordu. Evet o günlerde de elmalı turta vardı, ama görüntüsü günümüzün turtalarından farklıydı.
Günümüzün bilinen elmalı turtası ise İngiltere´den dünyaya yayıldı.
Waffle Nerede Doğdu?
Son yıllarda ülkemizde de çok sevilen lezzetli waffle´ların da uzun bir hikayesi var. Antik Yunanlılar, günümüzün waffle aletine benzer bir alet kullanarak kek yaparlardı. Ve bu gelenek ilk göçmenlerle birlikte Amerika´ya taşındı. 1930´larda Kaliforniyalı bir aile, elektrikli alet kullanarak waffle üretmeye başladı. O gün bugündür afiyetle waffle yiyoruz.
Fıstık Ezmesi
Özellikle diyet menülerinde sıkça rastlanan fıstık ezmesini kim icat etmiş net olarak bilinmiyor. 1895 yılında çiğ fıstıktan vejeteryanlar için ilk kez tereyağına benzer bir ürün oluşturuldu ve o günden sonra bu nefis lezzet dünya çapında yayıldı.
Tuzun Tarihi
Her ne kadar tek başına bir gıda olmasa da, bir çok yiyeceğe lezzet veren tuzun da ilginç bir tarihi var. Şöyle ki; önce hayvanlar tuza giden yolları keşfetmişler, onları takp eden insanlar ise daha sonra tuzu kullanmaya başlamış.
Sadece yiyeceklere lezzet katmak için değil, antiseptik olarak da değerli olan tuzun adı (salt) antik Romalılarda sağlık tanrıçası Salus´a kadar uzanıyor. Bilirsiniz, “Bütün yollar Roma´ya çıkar” diye bir tabir vardır. Askerlerin yürüdüğü Via Salaria da bu yolların en yoğun olanlarından biriydi. Aynı zamanda tuz yolu olan bu yolda yürüyen tüccarlar, antik Ostia kentindeki Tiber nehrinden tuz kristallerini kağnı arabalarıyla taşırlardı. Bu yolda yürüyen askerlerin maaşlarının bir kısmı da tuz ile ödenirdi. Hatta maaş (salary) sözcüğü de buradan gelir.
Patates Cipsi
Patates cipsi ilk kez Saratoga New York´da bulundu. Hikayeye göre 1853 yılında müşterilerin patates kızartmasının hamur gibi yumuşak olmasını eleştirmesi üzerine yerli Amerikalı şef George Crum, patatesleri süper incelikte kesip çıtır çıtır bir gevreklikte olana kadar kızartır. Ve böylece cips ortaya çıkar. Büyük buhrana kadar cips yerel bir lezzet olarak kalır ve sonrasında Herman adındaki bir girişimcinin katkısıyla dünyaya yayılır.